Yaşar Kemal’in ölümünün 5. yılı nedeniyle düzenlenen anma etkinlikleri, Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) ve Yaşar Kemal Vakfı işbirliğiyle 25 Şubat’ta İstanbul, Basın Müzesi’nde düzenlenen “Meslekte İz Bırakanlar: Yaşar Kemal’i Anıyoruz” toplantısıyla başladı.

Toplantının açılış konuşmasını Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Turgay Olcayto yaptı. Başkan Olcayto konuşmasında şunları söyledi: “Cemiyetin en vefalı üyelerinden biriydi. Gazetecilerin hakları için nerede bir eylem yapmaya kalksak önce Yaşar Kemal gelirdi. Onu hep yanımızda hissederdik. Baktığımız zaman onu kaybedeli beş yıl olmuş, dün gibi geliyor. Çok iyi bir muhabirdi. Çok iyi bir röportaj yazarıydı. Hem yurt içinde hem de yurt dışında ulusumuzun yüz akıydı. Onu sevgi ve saygıyla anıyoruz.”

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ise konuşmasına “Burada bulunmaktan onur duydum. Buradaki çok kıymetli konuklara, konuşmacılara, ev sahibimiz TGC’nin Başkanı Turgay Olcayto ve Yönetim Kurulu üyelerine, Altan Öymen’e, İl Başkanımız Canan Kaftancıoğlu’na teşekkür ediyorum,” diyerek başladı. Ekrem İmamoğlu konuşmasına şöyle devam etti: “Bu toprakların kıymetlisi Yaşar Kemal’i anacağımız bu toplantıda sizinle olmaktan çok mutluyuz. Yaşar Kemal’in eşi Semiha Baban’a özür borcum var. Beylikdüzü’nde İstanbul’un en güzel kütüphanelerinden birini Yaşar Kemal adına açtık. Ama Semiha Baban’ı davet edememiştik. Zaman hızlı geçti. Biz bu özürü dilerken İBB Başkan adaylığı gündeme geldi. İBB Başkanı olduk. Baş başa gidip gezeceğiz. İBB Başkanı olarak sizi İstanbul’un en güzel kütüphanelerinden biri olan Yaşar Kemal Kütüphanesi’ne davet ediyoruz. Yaşar Kemal’i bir kez daha hissetmekten mutluyum. Bu toprakların derinliklerindeki güzel duyguları çok güzel ifadelerle aktaran, yıllarca hissedilmesini sağlamış olan böyle bir değere, yazara sahip olmanın güzelliğini yaşıyoruz. Güzel bir söyleşi olmasını diliyorum.”

Yaşar Kemal Vakfı Başkanı Ayşe Semiha Baban Gökçeli, Yaşar Kemal’in gazetecilik yıllarında yaptığı röportajlardan örneklerin yer aldığı bir sunum yaptı. Ayrıca Yaşar Kemal Vakfı’nın amaç ve çalışmalarını anlattı. Ayşe Semiha Baban Gökçeli konuşmasının sonunda Yaşar Kemal’in 2011 yılında Çağdaş Gazeteciler Derneği’ne yolladığı mektubu okudu: “Basının kendisinden korkuyorlar. Gazetecilik yaratıcılıktır. Gazete okuyucusunu kendisi yetiştirir. Gazeteler aynı kişileri yazar, bol bol ilanla çıkarsa milleti canından bezdirir. Politika arenasına döner. Gazete okuyucunun nabzına göre şerbet vermez, kışkırtmaz. Basın zanaat değil sanattır, yaratıcılıktır. Basın hiçbir çıkarın yanında olmamalıdır, kendi çıkarı olsa da. Basın birçok kötülüğün duyulmasını sağlayarak savaşlar vermiş, birçok kahraman yetiştirmiştir. İnsan soyunu zulüm kadar hiçbir şey küçültmez. İnsan korkusunun üzerine giderse korku azalır. Her şeyin beteri korkudur. Diyorum ki korkulmasın. İnsanoğlu umutsuzluktan umut yaratandır. Ya demokrasi ya da hiç diyorum. Türkiye hiçe layık değildir.”

Moderatörlüğünü Turhan Günay’ın üstlendiği panelde Gazeteci-Yazar Fahri Aral, Sinema Yönetmeni-Yazar Arif Keskiner ve Gazeteci-Yazar Barış İnce konuşmacı olarak yer aldı. Gazeteci-Yazar ve TGC Başkanı Turhan Günay paneli “Bugün burada bir yaratıcıyı, Yaşar Kemal’i konuşuyoruz. Cumhuriyet’te son röportajı işçi çocuklarla yapmıştır,” diyerek açtı. İlk konuşmayı gazeteci-yazar Fahri Aral yaptı.

Uzun yıllar Yaşar Kemal’le birlikte olan Fahri Aral ise konuşmasında “Yaşar Kemal ile orman vesilesiyle tanıştım. Bir yasanın iptali için yürüyüş yaptık. Öğrenci Cemiyeti başkanıydım. Yürüyüşlere çağırdık. Yaşar Kemal geldi. Orada tanıştık. Gerçekten önemliydi onun desteği. Yasa iptal edildi daha sonra. Yaşar Kemal’in en sevdiğim kitabı ‘Ölmez Otu’dur. ‘Yanan Ormanlarda 50 Gün’ diye bir kitap yazdı. Orman İşletmeleri’nde Yaşar Kemal’in kitapları dağıtılmıştı. O kitabın diline bakılınca çevreciliğin onun fıtratında olduğunu anlıyoruz.”

Gazeteci-Yazar Barış İnce ise konuşmasında Yaşar Kemal’in yoksulun, mağdurun yanında olmasının önemine işaret etti: “Ben gazeteciliğe başladığımda örnek aldığım isimlerden biriydi. Ben sadece röportaj ustalığından değil, hayata karşı duruşundan, hayata karşı mücadelesinden çok etkilendim. Halkın sorunları yeterince konuşulmuyor bugün. Yoksulların, işçilerin, köylülerin edebiyatı ön plana çıkmıyor. Belli güç odaklarına yaslanma söz konusu. Yaşar Kemal bu tip gazeteciliğe ve yazarlığa karşıydı. Halkın sorunlarını çok iyi biliyordu. Üslubuna çok iyi yansıtmıştır. Herkes onu sevdiğini söyler. Ortak bir noktadır Yaşar Kemal. Kutuplaşma içinde dahi Yaşar Kemal ortak noktamızdır.”

Yazar-Yönetmen Arif Keskiner ise Yaşar Kemal ile çok uzun yıllara dayanan bir arkadaşlığı olduğunu belirterek “Eşimle parasızlıktan evlenemiyorduk. Bize 100 TL verdi. Kapalı Çarşı’dan aldığımız iki yüzükle evlenebildik. Çok özel bir insandı. Onunla çok güzel anılarımız oldu. Onu hiç unutmuyorum, hep hatırlıyorum,” diye konuştu.